Hizmet / Sünnet Merasimi
Telefon: 0553 350 60 64
Sünnet Merasimi

 

Sünnet DüÄŸünü:

Sünnet mademki dini bir olaydır. Bu cemiyetlerde dininin emirleri çiÄŸnenmemelidir. Yani sünnetin yanında, cinnetin iÅŸi olmamalıdır.  Yavruya, sünnet deyince, Hz. Peygamberi hatırlayacağı güzel umdeler sunulmalıdır.

Cahiliye devrinde de var olan sünnet eÄŸlenme için bir vesile sayılmıştır. Araplar sünnet yemeÄŸine "azira" diyorlardı (es-Seâlîbî, Fıkhul-LuÄŸa, 266).

Ashabı kiram sünnette ziyafet verir eÄŸlenirlerdi. Abdullah İbn Abbas, Mekke'de oÄŸlunun sünnetinde oyuncular çağırmış ve kendilerine dört dirhem kadar ücret ödemiÅŸtir (İbn Ebi Åžeybe, Nikâh, 66). Fakihî'nin rivayetine göre ÅŸarkı söyleyip, oynayanlar el-Garid ve İbn Süreye idi. Ata, bunlardan bize sesli olan İbn Süreye'nin okuyuÅŸunu beÄŸenmiÅŸti (Rekihi, Ahbaru Mekke, II, 23).

EÄŸlenceye iÅŸtirak konusunda titiz olan Abdullah b. Ömer, sünnet yemeklerine iÅŸtirak ederdi (İbn Ebi Åžeybe, Nikâh, 155). Sünnetlerde arap yemekleri ikram edilirdi. Urve b. ez-Zübeyr sünnet olduÄŸunda annesi hurmayla yapılan bir bulamaç olan "asıde" yemeÄŸi yapmıştı (Abdurrezzâk, Musannef IV, 335). Abdürezzak'ın bir rivayetine göre, Hz. Ömer hilafetinde ne zaman bir def sesi duysa "evlenme mi var yoksa hitan mı?" diye sorar, bunlar için düzenlenen eÄŸlencelere ses çıkarmazdı.

İslâm dünyasında yörelere göre bu kutlamalar çeÅŸitlilik arz etmiÅŸtir. Mekkede "tahar" adı verilen ÅŸenlikler düzenlenirdi. Genellikle çocuklar 3-7 yaÅŸlarında sünnet edilir, sünnetin yapılacağı günde güzel elbiseler giydirilir ve at üzerinde dolaÅŸtırılır. İki yanında, attan düÅŸmesini engelleyecek ve mendillerle kendini yelpazeleyecek adamlar dolaşır. Önde davulcu ve defçiler gider, zenci bir hizmetçi içinde kömürde reçine ve tuz yanan bir mangalı başında taşır. ÇocuÄŸun arkadaÅŸları alayın ikinci kısmını teÅŸkil eder. İkindi vaktine kadar ÅŸehrin sokaklarında dua okuyarak, eÄŸlenerek dolaÅŸan çocuklar, gece de bunu sürdürürler.

Ertesi gün arka üstü yatırılarak çocuÄŸun dikkati tatlılarla baÅŸka tarafa çekilerek operasyon gerçekleÅŸtirilir. Evliya Çelebi'ye göre, Mısır'da erkek çocuklar 5-6 yaÅŸlarında sünnet edilirler. Genellikle masrafı azaltmak için sünnet gruplar halinde yapılır: Kız gibi giydirilen çocukların, yüzlerinin bir kısmı mendille örtülür. Böylece nazardan korunacağına inanılır. Atlara bindirilerek, çalgıcılar, yaÅŸlılar yardımcılarıyla peÅŸtemal kuÅŸanmış sünnetçi ellerinde kandiller, büyük bir alayla sokaklarda dolaşırlar. Üç gün üç gece ziyafet verilir, eÄŸlenilir ve son gün çocuk sünnet edilir (Evliya Çelebi, Seyahatname, İstanbul 1971, XV, 25).

Eski İstanbul'da sünnet düÄŸünlerinin genellikle yapıldığı sonbahar bir eÄŸlence mevsimiydi. Yazın sıcağında sünnet yeri geç iyileÅŸir düÅŸüncesiyle düÄŸünler sonbaharda yapılırdı.

O dönem düÄŸünlerinin en muhteÅŸemi Osmanlı ÅŸehzadeleri için yapılan Sür-ı Humayumlar'dır. 1457'de II. Mehmed'in oÄŸulları Bayezid ve Mustafa için yapılan sünnet düÄŸünü bir ay kadar sürmüÅŸtür. Edirne'de bu düÄŸüne bir çok devletin ileri gelenleri ile birlikte komÅŸu hükümdarlar da davet edilmiÅŸtir. Devletler arası tebrikleÅŸmeler için KalkaÅŸandî örnekler vermiÅŸtir (Subhul-ÂÅŸâ, IX, 78). Kanunî'nin oÄŸulları Mustafa, Mehmed ve Selim için tertiplediÄŸi sünnet düÄŸünü üç hafta kadar sürmüÅŸtür. Åžehzade düÄŸünlerinin en ihtiÅŸamlısı 1582'de III. Mustafa'nın Åžehzade Mehmet için tertiplemiÅŸ olduÄŸu sünnet düÄŸünüdür.

Bu düÄŸün iki ay kadar sürmüÅŸ düÄŸünde olup bitenler devlet bünyesinin bir hayli zayıflamasına neden olmuÅŸtur. 1858 yazında I. Abdülmecid, dört oÄŸlunu birden sünnet ettirdi. Halkın eÄŸlencelere iÅŸtirakini saÄŸlamak için düÄŸün açık havada yapıldı. Açık hava sahasına binlerce Türk ve İran halısı serildi. Atlas ve kıymetli kumaÅŸlardan yüzlerce çadır kuruldu. Bütün İstanbul'un donandığı bu düÄŸün de ÅŸehzadelerle birlikte 10 bin çocuk sünnet ediliyordu. Åžehzadelerle pek çok çocuÄŸun sünnet edilmesi eski bir âdetti. Sünnet düÄŸünleri, çocuklar için ÅŸeref, padiÅŸah için hayır, halk için eÄŸlence idi. Minyatürlere de yansıyan eÄŸlencelerde, cambazlar, ortaoyunları, gölge oyunları, hokkabazlar, tiyatro temsilleri, musikî...12 gün 12 gece devam eden Sür-i Humayun, Osmanlı kültürünün bir sergisi mahiyetindeydi.

Bugün de gelenek olarak yapılan bu sünnet düÄŸünlerinde maalesef gösteriÅŸe varan büyük israflar ve İslam'ın reddettiÄŸi amel ve davranışlar yapılmaktadır. Sünnet olarak icra edilen bu prensip içki alemleri ve gayr-i meÅŸrû israf ve eÄŸlencelerle kirletilmektedir. Oysa ki bu cemiyetler Allah'ın razı olacağı amel-i salihlerle ve helal ÅŸekilde yapılması gereken bir gelenektir.

 

E-Bülten Kayıt

ÜYELİKLERİMİZ:

iletiÅŸim WhatsApp Destek